8 Mayıs 2014 Perşembe

Sıcak İnsanlar Şehri Adana

Geçtiğimiz hafta 4 günlük kaçamak yaparak, Adana, Şanlıurfa ve Gaziantep’ ten oluşan küçük bir tur yaptım. 
Seyahate Adana’ dan başladım. Adana denilince ilk aklıma gelenler; sıcak insanları, kozmopolit oluşu (çeşitli ülkelerin bir sürü güzel insanı Adana' ya toplanmışlar), sadece Nisan ayında görebileceğiniz ve büyüleyici kokan portakal çiçeği, turunç ağacı dolu sokakları, uçsuz bucaksız pamuk ve buğday tarlaları, tatlı limonu, kebabı, lokumu, baraj gölü olur.
Benim de ilk durağım, bu şehrin sıcak insanlarını görebilmek için, Adana’ da yaşayan dayımın evi oldu. Kahvaltımızı yaptık ve kendimizi yollara attık.
Şehir turumuza, İş Bankası tarafından Cumhuriyetin ilk yıllarında yerleştirilen Küçük Saat’ ten başlıyoruz. Elimizde tablacıdan aldığımız bol sulu yeşil eriğimiz; önde dayım, arkada kuzenim, ben ve eşim yürüyerek şehri ve bu şehre ait lezzetleri keşfediyoruz. Sırada, inşasına Ziya Paşa tarafından başlanan ve Abidin Paşa zamanında 1882 yılında tamamlanan Büyük Saat var. Osmanlıda en uzun saat kulesi olan Büyük Saat, 32 metre uzunluğundadır.

Kapalıçarşı, içerik anlamında pek ihtişamlı değil, kendi halinde birkaç dükkândan oluşuyor. İlgimi çeken Şalvarcı Nihat oluyor. Köylerde sık giyilen ve oldukça rahat olan pazen şalvar çeşitleri, burada dikiliyor ve 20TL’ den satılıyor. 
Lokumcu Hacı Ahmet Şahin’ in dükkânında, çeşit çeşit lokumlar, cezeryeler, helvalar var. Torun Sema Hanım ve abisi birlikte işletiyorlar. Sema Hanım ile sohbet ediyoruz. İmalatı dükkânın üst katında, tüm mamuller ile birlikte günde 1 tona yakın üretim yapılıyor. Şubeleri yok, açmayı da düşünmüyorlar. Kalitenin ve lezzetin bu şekilde daha iyi korunacağını düşünüyorlar.
Bu dükkânda bayılacağınız lokumun adı; Oscar… Yani, lokumun en iyisi, oscarlık olanı… Fıstıklar bal ile birbirine tutturulmuş, müthiş bir lezzet. Kilosunu 50TL’ den alabilirsiniz. Dilerseniz, kargo ile yurtiçi ve yurt dışı gönderim de yapılıyor.
Diğer meşhur cezeryeci Yeni Uğur’ un dükkânı da aynı sokakta yer alıyor.

Yıldız Kalaycı’ da kocaman bir bakır kazan kalaylanıyor. Günümüzde, hayır yemeklerinde kullanılıyor ve hayır kazanı olarak geçiyor. Biz küçükken anneannem bu kazanlarda bulgur kaynatırdı.
Ziyaret ettiğimiz, St. Jean Kilisesi kalıntıları üzerine inşa edilen Yağ Camii, Ramazanoğlu Halil Bey’ in emriyle camiye çevrilmiştir.
Ulu Camii Külliyesi; Ulu Cami, Medrese, Türbe, Hamam ve Ramazanoğlu Konağı’ ndan oluşmaktadır. Harem dairesi olarak yaptırılan, tarihi ve mimari açıdan Adana’ nın en eski evi olan, Ramazanoğlu Konağı’ nı ise kapalı olduğu için gezemiyoruz. Bu eserlerin ortak özelliği, hepsinin Ramazanoğlu Vakfı’ na ait olmasıdır.

Medresenin bahçesinde, ağaçların gölgesinde, güllerin arasında kahvemizi içiyoruz, lokumcudan aldığımız Oscarları yiyoruz ve biraz dinleniyoruz.

Seyhan nehri üzerinde bulunan ve Roma döneminde M.S. 384 yılında yaptırıldığı bilenen tarihi Taş Köprü’ den yürüyerek geçiyoruz. Taş Köprü’ den ve Adana’ nın birçok yerinden görünen Sabancı Merkez Camii ise Türkiye’ nin ve Ortadoğu’ nun en büyük camii' sidir. Açık alanı ile birlikte 28.000 kişilik kapasitesi bulunmaktadır. Biraz fotoğraf çektikten sonra, tekrardan geri dönüyoruz.

Şalgamcı Hacı Ahmet’ de birer bardak taneli şalgam içiyoruz. Şalgam suyunun tanesi, kırmızı havuçtur. Turşu suyu seviyorsanız, taneli şalgamı da bir kere deneyin; ismini duyduğunuzda bile ağzınız sulanacak.
Dönüş yolunda, karadut ağaçlarıyla dolu Atatürk Parkı’ ndan geçiyoruz.  Ağaçtan ağaca geçerek, en güzel dutları koparıp koparıp yiyoruz.

Turumuzun ikinci kısmını Seyhan Baraj Gölü etrafında yapıyoruz. Zaman zaman yürüyerek, zaman zaman arabayla ilerleyerek gölün etrafında geniş bir tur atıyoruz. Yürüyüş yapmak isteyenler için, göl kenarında ve su seviyesinde, ağaçlar ile çevrili yürüyüş yolları var. Göl üzerinden orman tarafına geçebilmek için yaya köprüsü de yapılmış. Manzarayı tepeden seyredip, bici bici yemek isteyenler için göl manzaralı banklar ve kafeler, yemek yemek isteyenler için restaurantlar da var. Son durağımız Çukurova Üniversitesi içerisindeki kayıkhane oluyor. Buraya kadar gelirseniz, manzara eşliğinde bir kahve içmeden dönmeyin derim.
 
Gün batımına az kaldı. Yorulduk ve acıktık. Kebap şöleni için Kebapçı Mesut’ a, nam-ı diğer Silindir Mesut gidiyoruz. Çoban salata, sumaklı soğan salatası, ezme salatası, mevsim salatası, cacık, tahinli salata, taze nane ve maydanozdan oluşan yeşillik tabağı ile masamız donatılıyor. Adana’ nın geleneğidir; kebapçılarda sipariş verilmese de salata ve yeşillikler ikram olarak masanıza gelir. Sonrasında da ortaya hazırlanan Adana Kebabı’ nı lavaşın içerisine sararak bir çırpıda bitiriyoruz. Salaş mekanlardan hoşlanmayanlar ya da daha şık bir mekanda kebap yemek isteyenler için istikamet Onbaşı Kebap olabilir.
 
Konaklamayı, merkezde yer alan Adana İbis Otel’ de yapıyoruz. Odaları temiz, çalışanları ilgili, kahvaltısı güzeldi. Araç ile geleceklere bilgi; otoparkı ücretsiz.

Sevgiler,
İpek

Notlar:
*Yelken, kürek, rüzgâr sörfü gibi su sporları ile ilgilenen Adanalılar için Adana Yelken Kulübü 1999 yılından bu yana hizmet veriyor. Göl manzaralı restaurantında yemek yemek güzel bir fikir olabilir.

*Kebapçı Mesut' un iletişim bilgileri:
Adres: Kocavezir Mah. 23 Sk. No:49 (Eski Sebze Hali Civarı) Seyhan/ADANA
Telefon: 0322 3650127

*Tarihi Kazancılar Helvacısı Hacı Ahmet Şahin' in iletişim bilgileri:
Adres: Tarihi Kazancılar Çarşısı Çarşı Hamamı Sk. Sonu Seyhan/ADANA
Telefon: 0322 3526980


2 yorum:

  1. Adana tatlilarindan yemeden bitirmissiniz sanki turunuzu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, Yemez olur muyum hiç :) Halka tatlısı yedim, ama yediğim yeri not almamışım, o yüzden yazmamıştım. Bici biciyi ise henüz deneme şansım olmadı maalesef.

      Sil