Seyahate Adana’ dan başladım. Adana denilince ilk aklıma gelenler; sıcak insanları, kozmopolit oluşu (çeşitli ülkelerin bir sürü güzel insanı Adana' ya toplanmışlar), sadece Nisan ayında görebileceğiniz ve büyüleyici kokan portakal çiçeği, turunç ağacı dolu sokakları, uçsuz bucaksız pamuk ve buğday tarlaları, tatlı limonu, kebabı, lokumu, baraj gölü olur.
Benim de ilk durağım, bu şehrin sıcak insanlarını görebilmek için, Adana’ da yaşayan dayımın evi oldu. Kahvaltımızı yaptık ve kendimizi yollara attık.
Şehir
turumuza, İş Bankası tarafından Cumhuriyetin ilk yıllarında yerleştirilen Küçük
Saat’ ten başlıyoruz. Elimizde tablacıdan aldığımız bol sulu yeşil eriğimiz;
önde dayım, arkada kuzenim, ben ve eşim yürüyerek şehri ve bu şehre ait
lezzetleri keşfediyoruz. Sırada, inşasına Ziya Paşa tarafından başlanan ve
Abidin Paşa zamanında 1882 yılında tamamlanan Büyük Saat var. Osmanlıda en uzun
saat kulesi olan Büyük Saat, 32 metre uzunluğundadır.
Kapalıçarşı,
içerik anlamında pek ihtişamlı değil, kendi halinde birkaç dükkândan oluşuyor. İlgimi
çeken Şalvarcı Nihat oluyor. Köylerde sık giyilen ve oldukça rahat olan pazen
şalvar çeşitleri, burada dikiliyor ve 20TL’ den satılıyor.
Lokumcu
Hacı Ahmet Şahin’ in dükkânında, çeşit çeşit lokumlar, cezeryeler, helvalar
var. Torun Sema Hanım ve abisi birlikte işletiyorlar. Sema Hanım ile sohbet
ediyoruz. İmalatı dükkânın üst katında, tüm mamuller ile birlikte günde 1 tona
yakın üretim yapılıyor. Şubeleri yok, açmayı da düşünmüyorlar. Kalitenin ve
lezzetin bu şekilde daha iyi korunacağını düşünüyorlar.
Bu
dükkânda bayılacağınız lokumun adı; Oscar… Yani, lokumun en iyisi, oscarlık
olanı… Fıstıklar bal ile birbirine tutturulmuş, müthiş bir lezzet. Kilosunu
50TL’ den alabilirsiniz. Dilerseniz, kargo ile yurtiçi ve yurt dışı gönderim de
yapılıyor.
Diğer
meşhur cezeryeci Yeni Uğur’ un dükkânı da aynı sokakta yer alıyor.
Yıldız
Kalaycı’ da kocaman bir bakır kazan kalaylanıyor. Günümüzde, hayır yemeklerinde
kullanılıyor ve hayır kazanı olarak geçiyor. Biz küçükken anneannem bu
kazanlarda bulgur kaynatırdı.
Ziyaret
ettiğimiz, St. Jean Kilisesi kalıntıları üzerine inşa edilen Yağ Camii,
Ramazanoğlu Halil Bey’ in emriyle camiye çevrilmiştir.
Ulu Camii Külliyesi; Ulu
Cami, Medrese, Türbe, Hamam ve Ramazanoğlu Konağı’ ndan oluşmaktadır. Harem
dairesi olarak yaptırılan, tarihi ve mimari açıdan Adana’ nın en eski evi olan,
Ramazanoğlu Konağı’ nı ise kapalı olduğu için gezemiyoruz. Bu eserlerin ortak
özelliği, hepsinin Ramazanoğlu Vakfı’ na ait olmasıdır.
Medresenin
bahçesinde, ağaçların gölgesinde, güllerin arasında kahvemizi içiyoruz, lokumcudan
aldığımız Oscarları yiyoruz ve biraz dinleniyoruz.
Seyhan
nehri üzerinde bulunan ve Roma döneminde M.S. 384 yılında yaptırıldığı bilenen
tarihi Taş Köprü’ den yürüyerek geçiyoruz. Taş Köprü’ den ve Adana’ nın birçok
yerinden görünen Sabancı Merkez Camii ise Türkiye’ nin ve Ortadoğu’ nun en
büyük camii' sidir. Açık alanı ile birlikte 28.000 kişilik kapasitesi
bulunmaktadır. Biraz fotoğraf çektikten sonra, tekrardan geri dönüyoruz.
Şalgamcı
Hacı Ahmet’ de birer bardak taneli şalgam içiyoruz. Şalgam suyunun tanesi,
kırmızı havuçtur. Turşu suyu seviyorsanız, taneli şalgamı da bir kere deneyin; ismini
duyduğunuzda bile ağzınız sulanacak.
Dönüş
yolunda, karadut ağaçlarıyla dolu Atatürk Parkı’ ndan geçiyoruz. Ağaçtan ağaca geçerek, en güzel dutları koparıp
koparıp yiyoruz.
Turumuzun
ikinci kısmını Seyhan Baraj Gölü etrafında yapıyoruz. Zaman zaman yürüyerek,
zaman zaman arabayla ilerleyerek gölün etrafında geniş bir tur atıyoruz. Yürüyüş
yapmak isteyenler için, göl kenarında ve su seviyesinde, ağaçlar ile çevrili
yürüyüş yolları var. Göl üzerinden orman tarafına geçebilmek için yaya köprüsü
de yapılmış. Manzarayı tepeden seyredip, bici bici yemek isteyenler için göl
manzaralı banklar ve kafeler, yemek yemek isteyenler için restaurantlar da var.
Son durağımız Çukurova Üniversitesi içerisindeki kayıkhane oluyor. Buraya kadar
gelirseniz, manzara eşliğinde bir kahve içmeden dönmeyin derim.
Gün
batımına az kaldı. Yorulduk ve acıktık. Kebap şöleni için Kebapçı Mesut’ a, nam-ı diğer Silindir Mesut
gidiyoruz. Çoban salata, sumaklı soğan salatası, ezme salatası, mevsim
salatası, cacık, tahinli salata, taze nane ve maydanozdan oluşan yeşillik
tabağı ile masamız donatılıyor. Adana’ nın geleneğidir; kebapçılarda sipariş
verilmese de salata ve yeşillikler ikram olarak masanıza gelir. Sonrasında da
ortaya hazırlanan Adana Kebabı’ nı lavaşın içerisine sararak bir çırpıda
bitiriyoruz. Salaş mekanlardan hoşlanmayanlar ya da daha şık bir mekanda kebap yemek isteyenler için istikamet Onbaşı Kebap olabilir.
Konaklamayı,
merkezde yer alan Adana İbis Otel’ de yapıyoruz. Odaları temiz, çalışanları
ilgili, kahvaltısı güzeldi. Araç ile geleceklere bilgi; otoparkı ücretsiz.
Sevgiler,
İpek
Notlar:
*Yelken,
kürek, rüzgâr sörfü gibi su sporları ile ilgilenen Adanalılar için Adana Yelken
Kulübü 1999 yılından bu yana hizmet veriyor. Göl manzaralı restaurantında yemek
yemek güzel bir fikir olabilir.
*Kebapçı Mesut' un iletişim bilgileri:
Adres: Kocavezir Mah. 23 Sk. No:49 (Eski Sebze Hali Civarı) Seyhan/ADANA
Telefon: 0322 3650127
*Tarihi Kazancılar Helvacısı Hacı Ahmet Şahin' in iletişim bilgileri:
Adres: Tarihi Kazancılar Çarşısı Çarşı Hamamı Sk. Sonu Seyhan/ADANA
Telefon: 0322 3526980
*Kebapçı Mesut' un iletişim bilgileri:
Adres: Kocavezir Mah. 23 Sk. No:49 (Eski Sebze Hali Civarı) Seyhan/ADANA
Telefon: 0322 3650127
*Tarihi Kazancılar Helvacısı Hacı Ahmet Şahin' in iletişim bilgileri:
Adres: Tarihi Kazancılar Çarşısı Çarşı Hamamı Sk. Sonu Seyhan/ADANA
Telefon: 0322 3526980
Adana tatlilarindan yemeden bitirmissiniz sanki turunuzu :)
YanıtlaSilMerhaba, Yemez olur muyum hiç :) Halka tatlısı yedim, ama yediğim yeri not almamışım, o yüzden yazmamıştım. Bici biciyi ise henüz deneme şansım olmadı maalesef.
Sil