25 Temmuz 2014 Cuma

Bozcaada' dan Merhaba - 2

Bozcaada' dan tekrar merhaba :)  Ada notlarına devam…

Bozcaada’ da ikinci ve üçüncü gün deniz için tercihimiz Sulubahçe Koyu oluyor. Geniş koyun tamamı halka açık ve sadece 2 küçük özel tesis var. Bunlardan birisi otelimizin tesisi olan Ax of Tenes Plajı, minderli ahşap şezlongları, hasır şemsiyeleri, çim voleybol sahası ile bizi mutlu ediyor. Eşyalarımızı rahatça bırakarak yüzüyoruz, denizde oyunlar oynuyoruz, altın sarısı, yumuşak kumsalda uzun yürüyüşler yapıyoruz. Denizin içi de kum olduğu için çok güzel bir mavisi var. Berrak suyun içerisinde yüzerken gözlerinizi açmayı ihmal etmeyin.


Öğlen yemeği için hamburger gibi atıştırmalıklar, bahçe içerisindeki karavanda hazırlanıyor. Biz biraz yürüyüş yapıp, Ayazma Koyu’ ndaki Vahit’ in Yeri’ ne gidiyoruz. Balık ve meze çeşitleri bol olmasına rağmen, benim tercihim el açması gözleme ve ayran oluyor. Canım öyle istedi J
Bu arada, Ayazma ve Sulubahçe yan yana iki koy ve denizleri, kumsalları birbirine çok benzer. Ayazma Koyu’ nda kiralanabilir şezlong ve şemsiye imkânı var. Ayrıca ücretli özel bir plaj da bulunuyor. Bu sebeple oldukça kalabalık bir koy.
Denize girebilmek için gidip gördüğüm diğer bir seçenek ise Mitos Beach’ in yer aldığı Habbele Plajı oluyor. Mitos Beach’ in sloganı “Lütfen ayak izlerinizden başka hatıra bırakmayınız” hoşuma gidiyor ve herkesin benimsemesini diliyorum.

Akşam, merkeze inip önce tezgahları dolaşıyoruz.
Reçeller, kekikler, naneler, ada çayları burada.. Adanın meşhur domates reçeli benim pek favorim değil. Bal kabağı reçeli alıyoruz. Kireçte kabak tatlısını sevenler, bu reçeli de sevebilirler.

Kabak atölyesinin hazırladığı, narin nazar boncuklu kolyeleri ve su kabağından yapılmış nar şeklindeki aydınlatmalar, diğer tezgahlara göre fark yaratıyor. Gidip gelip baktıktan sonra, kolyelerden alıyorum. J
Yemek için Sandal’ a gidiyoruz. (Rezervasyonumuzu bir önceki akşamdan yapmıştık.) Beyaz duvarları, çivit mavisi pervazlı camları, çivit mavisi masa ve sandalyeleri, denizci temalı masa örtüleri, kırmızı sardunyaları olan bir sokaktayız. Mezelerimizi, mutfaktaki dolaptan seçiyoruz. Ege müzikleri, leziz meze ve yemeklerimize eşlik ediyor. Gece 12’ den sonra da benim doğum günüm! Işıl ışıl pastam, müzik eşliğinde geliyor ve bütün sokak birlikte eşlik ederek kutluyoruz J Pastam, meydandaki Çiçek Pastanesi’ nden, çok taze ve çok lezzetli… Sürprizleri için eşime ve arkadaşlarıma öpücükler J

 
Aynı sokaktaki diğer popüler mekânlar; Battı Balık Restaurant ve Simyon Meyhane için de rezervasyon yapmanızı öneririm.

Yemekten sonrasını, Ada havasına uygun sakinlikte geçirmek isteyenler için; kahve ya da bir şeyler içebilecekleri kafeler ara sokaklarda mevcut. Oda Cafe’ nin olduğu sokağın (Çiçek Pastanesi’ nin arka tarafı gibi kalıyor) ışığı ise, telefonla fotoğraf çekimi için bile çok güzel.  Bizim tercihimiz, önce limanda; sonra yaprakların sarktığı, hafif aydınlatılmış Arnavut kaldırımlı bu sokaklar arasında yürüyüş yapmak şeklinde oldu.
Eğlenmek isteyenler için ise en popüler mekânın Polente olduğunu gördüm. Fotoğraftan da göreceğiniz gibi elinize içeceğinizi alıp sohbete katılabileceğiniz ve takılabileceğiniz bir mekân.
Adanın Eylül ayındaki bağ bozumunu duymayan yoktur. Yerel üzümlerle şarap üretimi yapan firmalardan, Talay ve Corvus’ un dükkânları merkezde mevcut. Merkez dışında Tuzburnu'nda bulunan Corvus Fabrikası’ nı gezmek için gidiyoruz, ama ne yazık ki gezmek mümkün değilmiş. Merak edenler için, Corvus’ un anlamı Latince’ de karga demekmiş. Karganın adanın sembollerinden birisi olduğunu da ekleyeyim. Dileyenler için, Corvus’ un kafesinde kadeh şarap içmek mümkün. İçmek istemezseniz, görevliler üzümler ve şaraplar hakkında detaylı bilgi verebiliyor. Aldığımız Rarum şarabı, ada üzümlerinden Kuntra ve Karalahna birlikteliğinden oluşuyor. Henüz denemediğim için, lezzeti hakkında fikir veremiyorum.

Son olarak; adadan ayrılmadan yapılacaklar listenize, Bozcaada Kalesi’ ni gezmeyi de eklemelisiniz.  
 
Sevgiler,
İpek


2 yorum:

  1. Sık kullanımlara ekledim :) ne olur ne olmaz diye . Emeğine sağlık çok güzel tanıtmışsın. Hayran kaldım. "Lütfen ayak izlerinizden başka hatıralarınızı bırakmayın." Resimnie bayıldım yaw. Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba,

    Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum :) Gelecek yazıları da keyifle takip etmeni dilerim.

    Sevgiler,
    İpek

    YanıtlaSil