4 Aralık 2011 Pazar

Ankara Çengelhan


Güneşli ve soğuk bir Ankara ziyareti… İşlerimizi halletmişiz, keyfimiz yerinde...
Sıra biraz gezmeye geldi. Önceden kulağımıza çalınan, Çengelhan’ a gitmek üzere yola koyuluyoruz.
Taksiye biniyoruz ama fark ediyoruz ki birçok Ankara’ lı henüz Çengelhan ile tanışmamış; isminden çıkaramıyorlar, yerini bilemiyorlar. Telefon ile arıyoruz, yerini öğreniyoruz ve kısa süre sonra varıyoruz.

Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi, tüm görkemiyle Ankara Kalesi’ nin karşısında bizi karşılıyor. 2005 yılında Koç Holding tarafından, aslına sadık kalınarak restore edilmiş. Tarihi ise, Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’ ne dayanıyor.

Kervansaray modelindeki yapının ortasında yer alan avlunun üstü cam ile kapatılarak hem koruma sağlanmış, hem de restaurant için alan yaratılmış. Bodrum, zemin ve birinci kat olmak üzere, 3 kata yayılmış küçük han odaları ise müze için ayrılmış. Minyatür bir müze olduğu söylenebilir.

Çeşitli dönem ve ülkelere ait oyuncak ve modeller, demiryolu ulaşımının temeli olan minyatür trenler, bilimsel aletler, havacılık ve denizcilik ekipmanları, Atatürk’ ün kullandığı telefon, fincan, çatal-bıçak gibi birçok ekipman, telefon, daktilo, bilgisayar gibi iletişim araçları, makine çeşitleri, baston çeşitleri, çakmak çeşitleri, Rahmi M. Koç’ a verilen hediyeler, v.b. farklı alandaki birçok objeyi görmek mümkün. Atatürk tarafından, Cumhuriyetin ilanı için sipariş edilen bayraklardan birisi de yine müzede sergilenmektedir. Rahmi M. Koç’ un balmumu heykeli de oldukça başarılı yapılmış.




Bizim en çok ilgimizi çeken bölümlerden bir tanesi, bodrum katta yer alan Esnaf Sokağı oldu. Marangoz, demirci, hallaç dükkanı; eski döneme ait dekorun yanı sıra, bu dükkanların işleyişinde çıkan sesin yayını ve özellikle de odalara girince yayılan koku ile çok gerçekçi olmuş. Yünlerle dolu odaya girdiğimde, çocukluğumda anneannemin evine girdiğimde aldığım kokuyu aldım.


Öğle yemeği molasını da yine müzede veriyoruz. Çengelhan Brasserie, Divan tarafından işletiliyor. Tarihi, aydınlık, yüksek tavanlı, taş duvarlı ve yer üstü taş havuzu ile ortam çok güzeldi. Siparişinizi vermenizin hemen ardından, fırından yeni çıkmış ekmek ile zeytinyağı üzerinde, ağızda eriyecek kıvamda tuzlu yoğurt ikram ediliyor. Yemekler gayet lezzetli, Frig Pilavlı Külbastı’ nın porsiyonu oldukça doyurucuydu. Bodrum Çökertme Kebabı’ nın porsiyonu ise diğer restaurantlara göre daha küçük geldi. Tatlı için bizim tercihimiz, damak tadımıza çok uymadı. Kireç yatağında bekletilmiş kabak tatlısının sunumu gayet güzel, ancak tadı bize göre çok şekerliydi. Açıkçası, bu tatlı yerine, diğerlerini denemenizi tavsiye ederim.

Ankara’ lılara ve Ankara ziyareti yapacaklara keyifli geziler...

Sevgiler,
İpek


Çengelhan’ a Nasıl Gidilir?
Web sitesinde adresi, krokisi ve ulaşım için minibüs kalkış noktaları verilmiş. Aşağıdaki linkten kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Bizim gibi Ankara’ yı hiç bilmeyenler için en büyük ipucunu söylüyorum; müze Ankara Kale kapısının karşısında yer alıyor.

Çevrede Neler Var?
  • Çok yakın olması ve tarihi önemi sebebiyle, aynı gün içerisinde, Ankara Kalesi de ziyaret edilebilir.
  • Müzeden çıkıp sağa dönünce, sağlı sollu küçük dükkanların, kafelerin olduğu Arnavut kaldırımı ile döşenmiş, yokuş aşağı bir sokak mevcut. Çok sıcak, çok samimi... Turistik hediyeler satan dükkanların, takıcıların, sabun, zeytinyağı gibi doğal malzemeler satan dükkanların albenisi oldukça yüksek.