Hiçbir zaman koşu bandı insanı olmadım, istesem de olamadım. Olduğun yerde yürümek-koşmak beni sıkıyor.
Son 4-5 aydır, fırsat buldukça açık havada kendime uygun bir tempoda yürüyüş yapmaya çalışıyorum. Düzenimi, hafta içi 1-2 akşam ve hafta sonu 1 sabah olarak ayarladım. Hafta içi evimin olduğu bölgede, hafta sonları ise İstanbul’ un farklı yerlerinde spor ayakkabımı giyiyorum ve yürümeye başlıyorum.
İstanbul’
da en sevdiğim ve sizlerin de seveceğini düşündüğüm yürüyüş rotaları:
Feneryolu
– Tuzla Sahili
Anadolu
yakasında oturanların bir çoğu hafta içi ve hafta sonu Dalyan’ dan başlayan
Tuzla’ ya kadar uzanan sahile geliyor. 7’
den 70’ e her yaştan misafiri var. Yürüyüş, koşu ya da bisiklet sürmek için
gelenler için ayrı yollar var. Yürüyüş yolunda kaykay ya da paten kayanlar da
olabiliyor. Bu rota boyunca deniz kenarından yürünebiliyor.
Ben
genelde Dalyan’ dan başlayıp Şaşkınbakkal’ a kadar yürüyüp, geri dönüyorum.
Favori bölgem, yoldan uzak olduğu ve araç sesi gelmediği için, Dalyan –
Caddebostan arası oluyor. Yol boyunca, denizi, adaları, uçuşan martıları
izliyorum. Mola vermek istediğim zaman, Caddebostan’ daki Cafe Nero’ yu tercih
ediyorum.
Kuruçeşme – Rumelihisarı Sahili
Hem
boğaz havası alın, hem de İstanbul’ un en güzel manzarasının keyfini çıkarın.
Ben
genelde Arnavutköy’ den başlayıp Rumelihisarı’ nda Perili Köşk’ e kadar yürüyüp,
geri dönüyorum. Bu rota boyunca deniz kenarından yürünebiliyor. Mesafeyi uzatmak
isterseniz yürüyüşe Kuruçeşme’ den de başlayabilirsiniz. Yol boyunca denizi,
minik kayıkları, gösterişli tekneleri, balık tutanları ve yalıları izliyorum.
Dönüş
yolunda bazen Bebek’ te Bebek Kahvesi, Chilai ya da Banyan’ da Türk kahvemi
içiyorum, bazen de direk Arnavutköy’ e dönüp Adem Baba’ da balığımı yiyorum.
Özellikle
hafta içi sabah yürümeyi tercih ederseniz, birçok ünlüyle de
karşılaşabilirsiniz.
Belgrad
Ormanı
Temiz
hava garantili Belgrad Ormanı çok geniş bir alanı kaplıyor. Araçla giriş
ücretli, orman içerisinde park ücretsiz. Yürüyüş ve bisiklet parkurları var.
6km’ lik yürüyüş parkuru özel olarak yaptırılmış. Ben bu parkurda, mesafeyi uzatmak ve farklılaştırmak için, yola paralel tepelere çıkıp, bir süre yaprakların üzerinde dalların arasında yürüyüp, sonra tekrar yola iniyorum. Yol boyunca, ağaçları, su bendini, grup halinde spor yapanları, koşuşturan çocukları, kendi fotoğraflarını çekmeye çalışanları izliyorum. Kuşların da cıvıltılarını dinliyorum.
6km’ lik yürüyüş parkuru özel olarak yaptırılmış. Ben bu parkurda, mesafeyi uzatmak ve farklılaştırmak için, yola paralel tepelere çıkıp, bir süre yaprakların üzerinde dalların arasında yürüyüp, sonra tekrar yola iniyorum. Yol boyunca, ağaçları, su bendini, grup halinde spor yapanları, koşuşturan çocukları, kendi fotoğraflarını çekmeye çalışanları izliyorum. Kuşların da cıvıltılarını dinliyorum.
Yürüyüş
yolunda birçok ünlüyle de karşılaşabilirsiniz. Örneğin biz en son gittiğimizde Mete Horozoğlu ve arkadaşlarıyla karşılaştık.
Polonezköy
Şehirden
uzaklaşmak, daha fazla nefes alabilmek istiyorsanız, tercih edebilirsiniz. Yürüyüş ve bisiklet parkurları var.
Benim
tercihim 4.8km’ lik orman yürüyüşü oluyor. Arabayı park ettiğiniz yere geri
dönebilmek için, orman içerisinden aynı parkuru tekrarlamalı ya da ana yol
üzerinden köy meydanına geri dönmelisiniz. Bu şekilde yürüyüşünüzü yaklaşık 6.5km
ya da 10km olarak tamamlayabilirsiniz.Yol boyunca, ağaçların yeşilliğini, yaprakların çeşitliliğini izliyorum. İçerisinde yokuşlar olduğu için benim için yorucu olduğunu düşünürken, bebekli aileleri görüp bu düşüncemden vazgeçiyorum.
Spor
yürüyüşü bittikten sonra, evlerin arasında dolaşarak renkli çiçekler ile bezenmiş
ağaçları seyrediyorum, Stella’ da mis kokulu mor akasyaların altında, mangalda
pişen Türk kahvemi içiyorum. Yürüyüş haricindeki diğer detayları merak ederseniz, tıklayın.
Şimdiden iyi yürüyüşler...
Sevgiler,
İpek
Sevgiler,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder