Uzun zamandır görüşemediğim, çok sevdiğim bir arkadaşımla hafta sonu buluşmaya karar veriyoruz. Hadi bu sefer bir değişiklik yapalım, sohbet öncesinde “Perili Köşk” e gidelim diyorum.
Tarihi 1910lu yıllara dayanan “Perili Köşk”, Mayıs 2002’ den bu yana Borusan Holding’ e ait. Eylül 2011 den beri ise, hafta içleri ofis olarak kullanılırken, hafta sonları ziyarete açık çağdaş sanat müzesi olarak kullanılıyor.
“Perili Köşk” ismi, kimine göre uzun süren inşaat esnasında boş kalan katların çıkardığı uğultudan, kimine göre ise zamanında bu binada yaşayan ve yine burada hayatını kaybeden peri gibi güzel bir kızdan geliyor.
Şanslıyız, ücretsiz rehberli turumuz 10 dakika sonra başlıyor.
Borusan Holding’ e ait 600’ den fazla parçadan oluşan koleksiyon, ziyaretçilerin tamamını görebilmeleri için 3 aylık periyodlarla değiştiriliyormuş. Rehberimiz baştan bizleri bilgilendiriyor, bu eserlerin fotoğraflarını çekmemize izin yok.
Binadaki ofisler, toplantı odaları, dinlenme salonları, koridorlar, merdivenler, teras, kısacası tüm alanlar sergi için değerlendirilmiş. Her yerde farklı bir eser görüyoruz.
Örneğin, koridorlarda gördüğümüz duvar kağıtları, Borusan Holding için özel olarak yaptırılmış. Desen olarak firmanın simgesi borular seçilmiş. Tüm binanın katlarında var ve izleyiciye sonsuzluk hissi veriyor.
Dışarıdan da gördüğümüz, teras katındaki kule şeklindeki oda, daha evvel gözetleme için kullanılıyormuş. Borusan ile birlikte, yöneticilerin kahve odası olarak kullanılmaya başlanmış. Sanatçı Ekrem Yalçındağ, kahve çekirdeğinin 12’ den fazla renk tonu ile odayı dizayn etmiş.
Koleksiyonda, üzerinde 2 adet solar panelin olduğu kinetik bir heykel görüyoruz. Bu paneller güneşin ışığından ve spot ışıklarından faydalanarak, heykelin enerji üretmesinde yardımcı oluyorlar ve oluşan enerji ile heykelin alt kısmında bulunan ve saza benzeyen çalgının tellerine vurularak ses çıkartılıyor. Toplanan enerjiye bağlı olarak 20 ile 30 dakikada bir ses duyabilmek mümkün. Bu anlamda, gördüğümüz aslında fonksiyonel bir heykel.
Bir başka eser, özel bir programlama ve kamera ile oluşturulmuş olan “Eskiz Aynası”. Karşısına geçtiğinizde, görüntünüzü eskiz resime çeviriyor. Sanatçı, seyircisini de içine katan interaktif bir çalışma yapmayı hedeflemiş.
Tam da bu eseri rehberimizden dinlerken 2 eğitmeni ile birlikte çocuklardan oluşan bir grup geliyor. Eğitmenler, çocukların çağdaş sanatla ilişki kurabilmeleri için sorular yöneltiyorlar. Eskiz Aynası, çocukların ilgisini çok çekiyor. Her biri ekranda gözükebilmek için şekilden şekile giriyorlar. Bir süre onları izliyoruz, sonra devam ediyoruz.
“56 Küçük Helikopter” adlı video çalışması, biz odaya geldiğimizde bitmek üzereydi, bir süre sonra yeniden başladı. Bir oda içerisinde bulunan oyuncak helikopterler belli bir düzen ile dizilmiş halde duruyorlar. Hepsi aynı anda harekete geçmeye çalışıyor, kimisi anında havalanıyor, kimisi çaba sarf ediyor, ama yerde kalıyor. Ama sonunda, hepsinin pilleri bitiyor ve odanın farklı taraflarına saçılıyorlar. Çalışma hayat olarak yorumlanabilir. Holding binasında seyrettiğimiz için de iş hayatındaki kaos olarak da düşünülebilir.
Bununla birlikte, koleksiyon çerçevesinde gerçekleştirilen ve yine 3 ayda bir değişen geçici sergiler de var. Biz, Avusturyalı sanatçı Brigitte Kowanz’ a ait Uzun Sözün Kısası ( Cut A Long Story Short” ) adlı sergiyi görme fırsatına eriştik.
“Akla Yatkın” isimli eserinde, bütün çizgiler mors alfabesinde bir harfe işaret ediyor. Sanat eserinin ismi, aynı zamanda sanat eserinin içerisinde görülmektedir. Bir başka eserinde, Neon ışıklarla ve Mors alfabesiyle “Cut A Long Story Short” yazılmış.
“Açıklığın Büyüsü” eserinin, alt kısmı çelik olarak dizayn edilmiş. Eserin etrafında dönüş yaptığınız zaman her açıdan farklı bir kırılma, gölge gözüküyor. Sanatçı, eserin, bizim gözlemimizle sanat eserine dönüştüğünü belirtiyor.
Mors alfabesinin tamamının gözüktüğü bir başka eser ise, sanal ile gerçeklik arasında bırakan bir çalışma olarak yorumlanıyor.
Borusan Holding “Perili Köşk” binası, Rumelihisarı’ nda muhteşem bir manzaraya sahip. Gezi esnasında, teras katına çıktığımızda, tura katılan birçok misafir gibi biz de, Boğaz’ ın muhteşem maviliğini arkamıza alarak bir sürü fotoğraf çekiyoruz. Aynı zamanda, birinci katta yer alan kafesinde de soluklanmak, mavinin keyfini çıkarmak mümkün.
Gezimizin sonunda arkadaşım; "Borusan iyi ki bu binayı almış ve müze haline getirmiş. Bu tarihi binayı yaşayabiliyor, bu güzel müzeyi gezebiliyoruz. " dediğinde çok mutlu oluyorum. Tüm sanatseverlere tavsiye ederim.
Sevgiler,
İpek
Not:
* Borusan Contemporary’ de 5-14 yaş arası çocuklar için 15-20 kişilik gruplar ile atöyle çalışmaları yapılıyor. Rezervasyon ve detaylı bilgi için 0212 3620096 numaralı telefondan ya da info@borusancontemporary.com e-posta adresinden iletişime geçebilirsiniz.